Kuran yakılması neden bir Nazi eylemidir?

Bu yazı, son dönemde Avrupa’da sıkça yaşanan Kur’an yakma eylemlerinin tarihsel ve ideolojik arka planını sorguluyor. Görünüşte bireysel bir protesto gibi sunulan bu eylemlerin, Nazi Almanyası’ndaki kitap yakma ritüelleriyle nasıl benzerlik taşıdığına dikkat çekiyor. Amaç, sadece bir kutsal kitabın değil, insanlık değerlerinin hedef alındığını ortaya koymak. Nefretin küçük adımlarla nasıl kitlesel yıkımlara dönüştüğünü hatırlamak ve hatırlatmak için yazıldı.

POLITIKA

3/18/2025

Nefretin Evrensel Dili

Bir kutsal kitabın yakılması sadece kâğıtların yanması değildir; bu, bir halkın, bir inancın, bir kimliğin ateşe verilmesidir. Son yıllarda Avrupa’nın bazı ülkelerinde Kur’an yakma eylemleri, “ifade özgürlüğü” bahanesiyle sistematik bir şekilde tekrar ediliyor. Ancak tarihe baktığımızda, kitap yakma ritüellerinin ardında çok daha karanlık bir ideoloji yatar. Tıpkı Naziler gibi… Çünkü Kur’an yakmak, nefretin organize olmuş halidir. Bu eylem, Nazi zihniyetinin modern versiyonudur.

fire on black fire pit during daytime

Tarihten Bir Ayna: Nazilerin Kitap Yakma Ayinleri

10 Mayıs 1933'te Almanya'nın Berlin, Münih ve diğer şehirlerinde Nazi rejimini destekleyen öğrenciler ve vatandaşlar sokaklara çıktı. Ellerinde meşaleler, meydanlarda “zararlı” görülen kitapları yaktılar. Freud, Kafka, Einstein, Marx gibi Yahudi kökenli yazarların eserleri ateşe verildi. Bu sadece bir kitap katliamı değildi. Bu, Yahudi halkına ve diğer azınlıklara yönelik topyekûn bir nefretin provasıydı.

Naziler için kitap yakmak, düşmanı aşağılamanın ve yok etmenin ilk adımıydı. Çünkü kitap bir kültürün, bir halkın hafızasıdır. O hafıza yok edilmeden insanları susturamazsınız.

Bugün Kur’an yakma eylemleri de aynı sembolizmi taşır. Amaç, Müslümanları aşağılamak, korkutmak, sindirmek ve “bu topraklarda istenmiyorsunuz” mesajını vermektir. Bu, Nazi eylemlerinin birebir kopyasıdır.

person walking on train tracks during daytime

Nefretin Ritüelleri: Kur’an Yakmak İnsan Yakmaya Giden Yoldur

Naziler önce kitapları yaktı. Sonra sinagogları yıktı. Ardından toplama kampları kuruldu. İnsanlar trenlere dolduruldu, gaz odalarında öldürüldü.

Nefret, küçük ritüellerle başlar: Bir kitabı yakarsınız, bir ibadethaneye saldırırsınız, sonra bir mahalleyi hedef gösterirsiniz. En sonunda ise insanları “temizlenmesi gereken yabancılar” olarak tanımlarsınız.

Kur’an yakmak sadece bir dini metne değil, Müslüman kimliğine yönelik bir yok saymadır. Bu eylem, “Sizin inancınız değersiz, siz de öylesiniz” mesajıdır. Bu, linç psikolojisinin inşa sürecidir.

Kitabı yakan elin, insana dokunması an meselesidir. Bu yüzden Kur’an yakmak, insanlık suçlarına giden yolun ilk taşlarından biridir.

person walking on train tracks during daytime

İfade Özgürlüğü mü? Nefretin Maskesi mi?

Bugün Kur’an yakıcıları, “ifade özgürlüğü” perdesinin arkasına saklanıyor. Tıpkı Nazilerin, kendi nefretlerini “Alman ahlakını koruyoruz” bahanesiyle meşrulaştırması gibi.

Oysa ifade özgürlüğü, fikir beyan etme hakkıdır. Başkasının kutsalına saldırma, aşağılayıcı eylemlerde bulunma hakkı değildir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bile nefret söylemini ve kutsala saldırıyı korumaz.

Naziler de kendilerini özgürlük savunucusu gibi sunmuştu. Bugün Kur’an yakanlar da aynı dili kullanıyor: “Biz batı kültürünü savunuyoruz.” Oysa yaptıkları şey, toplumları birbirine düşman etmektir.

Nefret söylemi ifade özgürlüğü değil, faşizmin habercisidir.

Evrensel İnsanlık Değerlerine İhanet

Dünya, Holokost’un, Ruanda Soykırımı’nın, Bosna’da Srebrenitsa’nın utancını yaşadı. Her defasında nefret söyleminin küçük eylemlerle başladığını gördük. Bugün Avrupa’da Kur’an yakmaya sessiz kalmak, o geçmişlere sırt dönmektir.

Müslümanlar bir dine mensup olabilir, ama öncelikle insandır. Onların kutsalına saldırmak, tüm insanlık vicdanına saldırmaktır. Bu yüzden bu eylemi küçümseyen, “canım ne olacak ki, bir kitap işte” diyen herkes, tarihin karanlık tarafında durmaktadır.

Kur’an yakmak, insanlık değerlerine ihanettir. Çünkü bu eylem, bir topluluğun varoluş hakkına saldırıdır.

Bugün Kitap, Yarın İnsan

Kur’an yakmak bireysel bir nefret değil, kolektif bir zihniyetin ürünüdür. Bu eylem Nazi ideolojisinin günümüzdeki yeniden tezahürüdür. Bugün bu eylemlere ses çıkarmazsak, yarın daha büyük saldırıların önünü açmış oluruz.