Basın özgürlüğüne büyük darbe!

Son dönemde Türkiye'de basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti konusundaki endişeler, gazeteci Nevşin Mengü ve Özlem Gürses'in gözaltına alınmasıyla yeniden gündeme geldi.

HABER

12/22/20241 min oku

Gazeteci Nevşin Mengü, YouTube kanalında PYD Eş Başkanı Salih Müslim ile yaptığı röportajın ardından, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla gözaltına alındı. Mengü, ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı; ancak hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirildi.

Bu olayın hemen ardından, gazeteci Özlem Gürses de YouTube kanalında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) hakkında sarf ettiği ifadeler nedeniyle Ankara'da gözaltına alındı. Gürses, "devletin kurum ve organlarını aşağılama" ve "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamalarıyla İstanbul'a sevk edildi. Mahkeme, Gürses hakkında ev hapsi kararı verdi.

Bu gözaltılar, iktidarın basın özgürlüğü üzerindeki baskısını artırdığı yönünde eleştirilere neden oldu. Gazetecilerin ifadeye çağrılmadan doğrudan gözaltına alınmaları, demokratik değerler ve hukuk devleti ilkeleri açısından sorgulanmaktadır. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi gibi basın meslek örgütleri, bu uygulamaların gazetecilere yönelik bir sindirme politikası olduğunu belirterek tepki gösterdi

İfade özgürlüğü, demokratik toplumların temel taşlarından biridir. Gazetecilerin görevlerini yaparken maruz kaldıkları bu tür muameleler, toplumun haber alma hakkını da zedelemektedir. İktidarın, eleştirel sesleri susturma çabası olarak değerlendirilen bu tutumları, Türkiye'de demokrasinin geleceği açısından kaygı vericidir.

Bu süreçler, basın özgürlüğünün korunması ve geliştirilmesi için daha güçlü bir sivil toplum ve uluslararası dayanışmanın gerekliliğini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Gözaltı sürecine ilişkin detaylı bilgi için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz: